Gebelikte ruhsal değişimler oldukça fazla gerçekleşmektedir. Yaşadığınız hayatın anlamını, neden yaşadığınızı, ailenizle olan bağlarınızı, arkadaşlarınızla olan ilişkilerinizi düşünebilir ve en ufak şeyleri kafanıza takacak noktaya gelebilirsiniz. Merak etmeyin birçok hamilenin yaşadığı normal bir durum olmakla birlikte hamilelikte meydana gelen bu psikolojik değişimleri atlatmak için bir süre sabırlı olmalı ve eğlenmeyi bilmeniz gerekmektedir. Bu süreçte hamilelikte meydana gelen psikolojik değişimlerle ilgili ayrıntılı bilgileri sizler için makalemizde sunmaktayız. Hamilelikte meydana gelen fizyolojik değişikliklere paralel olarak bir takım ruhsal değişiklikler de olmaktadır. Hamilelikte psikolojik durum tüm anne adaylarında benzer olmayabilir ve kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. İstenen bir gebeliğin başlangıcında heyecan ve mutluluk vardır. Gebe kalabilmiş olmanın verdiği haz ve güven duygusu gebelik ilerledikçe yerini merak ve tedirginliğe bırakır. İçinizde büyüttüğünüz canlının cinsiyeti, gebeliğin nasıl seyredeceği, doğumun şekli, nasıl geçeceği, doğum sonrası sizi bekleyenler gibi birçok soru kafanızda yer eder.

Hamileliğin ilk üç ayında çoğu kadında hormonal değişikliklere paralel olarak bulantı, iştahsızlık, uyuma isteği ve çoğu zaman cinsel isteksizlik gözlenmektedir. Yine bu dönemde duygusal karmaşa, kırılganlık, eş ve çevreden daha fazla ilgi ve anlayış beklentisi içinde olma hali gözlenmektedir. İkinci üç ayda şikâyetler büyük ölçüde geçerken iştah artışı, karında büyüme ve bebek hareketlerinin hissedilmeye başlanmasıyla birlikte anne adayında stres azalır ve bebeğiyle daha çok ilişki kurar. Anneliğe ilişkin sorumluluk duygusunun geliştiği, bebeğin sağlığı ve bakımına ilişkin kaygıların ön planda olduğu bir dönemdir. Gebeliğe uyum bu dönemde en fazladır. Son üç ayda karın belirgin olarak büyümüş, vücut sistemleri daha çok etkilenir olmuştur. Doğumun yeri, şekli ve nasıl gerçekleşeceği ile ilgili kaygılar ön plana çıkmıştır. Tüp bebek veya başka tedavilerle zor elde edilen gebeliklerde endişe ve stres daha fazladır. Bu kaygılar eşin ve ailenin desteği, doktorunun yeterli bilgilendirmesi ve yardımı ile aşılabilir.