Göz kapağı düşüklüğü, tıbbi adıyla “pitozis,” üst göz kapağının normalden daha düşük bir seviyede bulunması durumudur. Bu durum, hem estetik hem de fonksiyonel sorunlara yol açabilir. Göz kapağı düşüklüğü ameliyatı, bu sorunun giderilmesi amacıyla yapılan cerrahi bir müdahaledir. Ameliyat, göz kapağının kaldırılması ve normal pozisyonuna getirilmesi için gerekli olan kas ve doku düzenlemelerini içerir.

Göz Kapağı Düşüklüğü Nedir?

Göz kapağı düşüklüğü ameliyatı, üst göz kapağının normalden daha aşağıda yer alması durumudur. Bu durum tek bir gözde veya her iki gözde de görülebilir. Göz kapağı düşüklüğü, doğuştan olabileceği gibi sonradan da gelişebilir. Genellikle yaşlanma, sinir hasarı, travma veya bazı nörolojik hastalıklar sonucu ortaya çıkar.

Göz Kapağı Düşüklüğünün Nedenleri

Göz kapağı düşüklüğünün birçok nedeni olabilir:

1. Yaşlanma: Yaşlandıkça, göz kapağını kaldıran kaslar zayıflar ve elastikiyetlerini kaybeder. Bu durum, göz kapağının aşağıya sarkmasına neden olabilir.
2. Doğuştan (Konjenital Pitozis): Bazı kişilerde göz kapağı düşüklüğü doğuştan gelir. Bu, levator kasının (göz kapağını kaldıran kas) gelişim bozukluğundan kaynaklanır.
3. Sinir Hasarı: Travma, cerrahi müdahale veya bazı hastalıklar sonucunda levator kasını kontrol eden sinirlerde hasar meydana gelebilir, bu da pitozise yol açabilir.
4. Kas Hastalıkları: Myastenia gravis gibi kas hastalıkları, göz kapağını kaldıran kasların zayıflamasına ve düşüklüğe neden olabilir.
5. Göz Kapağı Tümörleri: Göz kapağı çevresinde oluşan tümörler de göz kapağının normal fonksiyonunu bozabilir.

Göz Kapağı Düşüklüğü Ameliyatı (Pitozis Cerrahisi)

Göz kapağı düşüklüğü ameliyatı, göz kapağını kaldırarak gözün doğal pozisyonuna getirilmesini amaçlar. Bu ameliyat, hem estetik kaygıları gidermek hem de görme alanını genişletmek için yapılır.

Ameliyat Yöntemleri

1. Levator Kasının Güçlendirilmesi: En yaygın kullanılan yöntemlerden biri, levator kasının kısaltılması veya güçlendirilmesidir. Bu işlemde, levator kası yukarıya doğru çekilir ve göz kapağı daha yüksek bir pozisyona getirilir.
2. Frontal Askı Yöntemi: Levator kasının ciddi şekilde zayıf olduğu durumlarda, göz kapağı kaş bölgesindeki kaslara asılabilir. Bu yöntem, genellikle doğuştan göz kapağı düşüklüğü olan hastalar için tercih edilir.
3. Müller Kasının Kısaltılması: Hafif pitozis vakalarında, Müller kasının (göz kapağının daha derin katmanlarında yer alan bir kas) kısaltılması yeterli olabilir. Bu yöntem, daha az invazivdir ve iyileşme süreci daha hızlıdır.

Ameliyat Süreci

• Değerlendirme: Cerrah, göz kapağının durumunu değerlendirir ve uygun tedavi yöntemini belirler. Göz kapağının ne kadar düşük olduğu, kasın durumu ve hastanın genel sağlık durumu göz önünde bulundurulur.
• Anestezi: Ameliyat genellikle lokal anestezi altında yapılır, ancak bazı durumlarda genel anestezi de uygulanabilir.
• Cerrahi İşlem: Cerrah, seçilen yönteme göre levator kasını güçlendirir, kısaltır veya göz kapağını kaş kaslarına asar. İşlem genellikle 1-2 saat sürer.
• İyileşme: Ameliyat sonrası hasta genellikle aynı gün taburcu edilir. İyileşme süreci birkaç hafta sürebilir ve bu süre zarfında şişlik ve morluklar oluşabilir. Hastaların ameliyat sonrası dikkatli olmaları, gözlerini zorlamamaları ve doktorun önerdiği bakım talimatlarına uymaları önemlidir.

Göz Kapağı Düşüklüğü Ameliyatı Sonrası

Ameliyat sonrası süreç, hastanın ameliyat öncesi durumuna ve ameliyatın türüne bağlı olarak değişebilir:

• Şişlik ve Morluk: İlk birkaç gün boyunca göz kapağında şişlik ve morluk oluşabilir. Bu durum, soğuk kompres uygulamalarıyla hafifletilebilir.
• Görme Alanının Genişlemesi: Ameliyat sonrasında, görüş alanında belirgin bir iyileşme fark edilebilir. Bu, özellikle üst göz kapağı düşüklüğü nedeniyle görüş alanı kısıtlanmış olan hastalarda belirgindir.
• Dikişlerin Alınması: Genellikle ameliyattan bir hafta sonra dikişler alınır. Bazı durumlarda, eriyen dikişler kullanılabilir, bu durumda dikişlerin alınmasına gerek kalmaz.
• Normal Aktivitelere Dönüş: Çoğu hasta, ameliyattan birkaç gün sonra hafif aktivitelere dönebilir. Ancak ağır fiziksel aktivitelerden ve gözleri zorlayacak durumlardan kaçınılması gerekir.

Göz Kapağı Düşüklüğü Ameliyatının Riskleri

Her cerrahi işlemde olduğu gibi, göz kapağı düşüklüğü ameliyatında da bazı riskler vardır:

• Enfeksiyon: Ameliyat sonrası enfeksiyon riski bulunur, ancak bu risk, hijyen kurallarına uyulduğunda minimaldir.
• Göz Kuruluğu: Ameliyat sonrası geçici olarak göz kuruluğu yaşanabilir. Bu durum, göz damlalarıyla kontrol altına alınabilir.
• Asimetrik Göz Kapakları: Nadir durumlarda, göz kapakları arasında asimetri oluşabilir. Bu, genellikle düzeltici bir ameliyatla giderilebilir.
• Yetersiz veya Aşırı Düzeltme: Ameliyat sonrası göz kapağı, istenilen pozisyona tam olarak getirilemeyebilir ya da fazla kaldırılabilir. Bu durum, ek cerrahi müdahale gerektirebilir.

Göz Kapağı Düşüklüğü Ameliyatı İçin Uygun Adaylar

Göz kapağı düşüklüğü ameliyatı için uygun adaylar:

• Görme Alanı Kısıtlanmış Kişiler: Üst göz kapağı düşüklüğü nedeniyle görüş alanı daralmış olanlar.
• Estetik Kaygıları Olanlar: Göz kapağı düşüklüğü nedeniyle estetik kaygılar taşıyan kişiler.
• Genel Sağlık Durumu İyi Olanlar: Ameliyat için genel sağlık durumunun iyi olması önemlidir.
• Gerçekçi Beklentileri Olanlar: Ameliyat sonuçları konusunda gerçekçi beklentilere sahip olmak, memnuniyet düzeyini artırır.

Sonuç

Göz kapağı düşüklüğü ameliyatı, hem estetik hem de fonksiyonel açıdan önemli faydalar sunan bir cerrahi işlemdir. Göz kapağının normal pozisyona getirilmesi, hem yüzün estetik görünümünü iyileştirir hem de görme alanını genişleterek günlük yaşamı kolaylaştırır. Ameliyat kararı almadan önce, deneyimli bir göz hastalıkları uzmanı veya plastik cerrah ile detaylı bir değerlendirme yapılması, en uygun tedavi yönteminin belirlenmesi açısından önemlidir.