Ülkemizde her bin bebekten 28’i daha 1 yaşına gelmeden ölüyor. Kayıpların üçte ikisi, yenidoğan döneminde, yani ilk 28 günde yaşanıyor. Yenidoğan süreci bebekliğin en kritik günleri arasında gösteriliyor. Bu dönemde bebeğin çok hassas olduğunu belirten uzmanlar, “dünyaya yeni gelen bebekler, çevrelerindeki riskleri bertaraf edecek güçte olmadıklarından enfeksiyonlara daha açıktır, dolayısıyla daha çok korunmaları gerekir. Özellikle bu durum erken doğan bebekler için büyük önem taşıyor. Yenidoğan süreci uygun şartlarda atlatıldığında ise yaşama şansları yükseliyor” diyor.

Riskli bebekler grubunda, erken doğumla ve düşük kilo ile dünyaya gelenler, doğumsal sağlık sorunu yaşayanlar, solunum sıkıntısı ve kalıtımsal rahatsızlıkları olanlar yer alıyor. Yapılan istatistiklere göre, dünyada her 10 gebelikten biri erken doğumla sonuçlanıyor. Normal doğum için gebelik süresi 40 hafta olarak kabul edilse de 36 haftadan önce yani anne karnında gereken süreyi doldurmadan doğan bebeklerde; solunum, sindirim, sinir sistemleri gibi organlar tamamlanmadığından ciddi sorunlar gelişebiliyor. Bu bebeklerin, 24 saat boyunca takip edilerek yaşam desteğinin verildiği yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde tutulmaları gerekebiliyor. İşte bu noktada özellikle ölüm riski bulunan bebeklerin yaşatılmasında yenidoğan yoğun bakım üniteleri büyük önem taşıyor. Bir yaşın altında ölen bebeklere bakıldığında, yarısından çoğu yenidoğan. Hatta yenidoğanların da yarısından fazlası ilk bir haftada ölüyor. Bu alanda uzmanlaşmış personel sayısını arttırmak gerekiyor.

Anne adayının rutin kontrolleri süreci etkiliyor

Ne yazık ki ülkemizde hamilelik takipleri düzenli ve yeterli önem verilerek yapılmıyor. Hamile olduğunu öğrendikten sonra gerekli testlerini yaptırmadan doğum zamanı doktora gelen birçok anne var. Dolayısıyla bu tür hamileliklerde erken doğum riski fazla oluyor ve sorunlu bir yenidoğan dönemi yaşanıyor. Hamilelik döneminin düzenli takip edilmesi ile bebeğin gelişimi arasında çok büyük bağ var. Bu takipler sırasında büyüme ve gelişme geriliğinin yanı sıra bebekte oluşabilecek rahatsızlıklar da erken tespit edilerek gerektiği hallerde erken doğumla yaşatma şansı daha yüksek olabiliyor.

Anne desteği önemli

Solunumu yetersiz olan veya akciğerleri olgunlaşmadan doğan bebeklerin yaşam şansı, gelişmiş teknoloji ürünleri olan solunum cihazları sayesinde artıyor. Bunun yanı sıra enfeksiyonu olan bebekler ile doğumsal kalp veya diğer organ bozuklukları olan bebeklerin, kuvözlerde solunum, kalp atışları ve vücut ısıları gibi yaşamsal fonksiyonları 24 saat takip ediliyor. İşte bu yüzden, beklemediğiniz şekilde gelişebilecek durumlara karşı hazırlıklı olmak için, yenidoğan yoğun bakım ünitesi olan bir hastaneyi seçmekte fayda var. Bu süreçte de anne desteği bebeklerin gelişimini olumlu etkiliyor.

Prematüre Bebek Bakımında 10 Hassas Nokta:

Deneyimli, eğitimli ve tecrübeli bir yenidoğan ekibi
Gelişmiş bir radyoloji ünitesinin, donanımlı bir laboratuarın ve 24 saat hizmet veren kan ünitesinin bulunduğu gelişmiş teknolojinin yer aldığı bir hastane
Yenidoğan bakım eğitimi almış hemşirelerin yer alması
Anne-baba ve bebeğin duygusal bağının oluşturulması
Erken doğum riski taşıyan annenin ve bebeğin doğum öncesi bakımı planlanması
Bebeklerin anne sütü ile beslenmesinin sağlanması
Prematürelerde oluşabilecek akciğer hastalığını önleyici ilaç
Ebeveynlere verilecek taburculuk eğitimi
Taburculuk sonrası takip
Ebeveynlere bebeğin gelişim süreci ile ilgili bilgilerin verilmesi